Mahmut Zorlu
Son dönemlerde teknolojinin gelişimiyle birlikte iletişim araçları da çeşitlenmiş ve insanlar arasındaki iletişimi kolaylaştırmıştır. Ancak bazı ülkeler, bu teknolojik gelişmelerle birlikte ortaya çıkan yeni iletişim araçlarına karşı çekimser kalmaktadır. Bu durumun son örneği ise Telegram adlı uygulama ile yaşanmıştır. Telegram'a bir yasak skandalı daha yaşandı ve uygulama ülke geneline yasaklandı.
Telegram'a yapılan yasaklama kararı, girişimcisi Pavel Durov tarafından yapılan bir açıklama ile duyuruldu. Durov, Telegram'ın dünya genelinde birçok ülkede yasaklandığını ancak Türkiye'deki yasaklama kararının kendileri için yeni ve şok edici olduğunu ifade etti. Ayrıca Durov, Telegram'ın kullanıcılarının mahremiyetini korumak için özel olarak tasarlandığını ve böyle bir yasaklamanın da kullanıcıların mahremiyet haklarını ihlal edeceğini söyledi.
Telegram'a getirilen yasaklama kararının nedeni, uygulamanın PKK terör örgütü ile bağlantılı olduğu iddiasıdır. Ancak Telegram yetkilileri, uygulamanın terör örgütleriyle hiçbir ilişkisi olmadığını ve kullanıcılarının mahremiyet haklarını korumak için çalıştıklarını defalarca söylemiştir. Bu nedenle, Telegram'ın yasaklanması hiçbir gerekçeye dayanmamaktadır ve geleceğe yönelik olan teknolojik gelişmelerin de önüne geçmektedir.
Telegram'a getirilen yasaklama kararı, Türkiye'deki insan hakları ihlallerinin son örneği olarak görülmektedir. Çünkü Telegram kullanıcılarına özel olarak tasarlanmış bir uygulama olduğu için kullanıcıların mahremiyet haklarına saygı gösterilmesi gerekmektedir. Ancak yapılan yasaklama kararı, kullanıcıların mahremiyet haklarına saygı gösterilmemesi anlamına gelmektedir. Bu da Türkiye'nin insan hakları ihlalleri konusunda ne kadar geride kaldığını göstermektedir.
Sonuç olarak, Telegram'a getirilen yasaklama kararı, Türkiye'nin teknolojik gelişmelere ne kadar çekimser kaldığını göstermektedir. Ayrıca, kullanıcıların mahremiyet haklarına saygı gösterilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Uygulamanın yasaklanması, Türkiye'deki düşünce özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne ve eleştirel bakış açısına da zarar vermektedir. Bu nedenle, Telegram'ın ülke genelinde yasaklanması kararı, tekrar gözden geçirilmeli ve haksız bir yasak kararı olduğu anlaşılmalıdır.
